Olgu Arşivi

Post-travmatik olguda izole beyin sapı kontüzyonu

OLGU ÖZETİ

  • Hasta

    56, Yaş erkek
  • Tanı

    Resim 1: Acil servise geldiği andaki kontrastlı beyin beyin BT’de belirgin patoloji izlenilmemektedir. Resim 2: Hastaneye gelmesinden 3 gün sonra elde olunan aksiyel T2 AG ‘lerde ponsta belirsiz sınırlı hiperintens lezyon alanı izleniyor. SWI sekansı kontüzyon olarak değerlendirilen lezyonun santralindeki hemorajiyi (ok) gösteriyor. Resim 3: B1000’de izointens izlenen lezyon ADC haritasında hiperintens izleniyor. Resim 4: Dinamik perfüzyon MRG hariştasında lezyonda belirgin perfüzyon karakteristiği izlenmiyor. Resim 5: DTI görüntülerinde lezyon seviyesinde aksonal yollarda displasman ve kesinti izleniyor. Resim 6: E: 135 msn’de tek voksel MRS görüntülerinde lezyonda Cho piki izlenmiyor. Tümörü düşündürür pik değerlerine rastlanmıyor. Resim 7: 8 ay sonraki kontrol MRG de aksiyal FLAIR sekansında lezyonun kaybolduğu ve Lezyon yerinde minimal atrofik değişikliğin varlığı görülüyor.
  • Yazar

    Hayri OĞUL
  • Tarih

    02/08/2016

MR BULGULARI

56 yaşında erkek hasta, 3 hafta önce travma öyküsü var. Hasta denge kaybı ve bayılma atakları ile acil servise geliyor. Acilde bayin BT çekiliyor. Beyin BT’si beyin cerrahına konsulte edilince beyin cerrahı hastayı yatırıyor ve konvansiyonel ve ileri nöroradyolojik MRG için radyoloji kliniğine gönderiyor

TARTIŞMA

SEREBRAL KONTÜZYONLAR

Serebral kontüzyonda serebral korteksin ve komşu beyaz cevherin etkilenmesi tipiktir. Sıklıkla frontal ve temporal lobların ön-alt kesimleri etkilenir. Etkilenen alanlar sıklıkla irregüler kemik yüzeylerine komşu beyin dokusudur. Sagittal-parasagittal beyin dokuları nadiren etkilenir. Bizim olgumuzdaki gibi izole beyin sapı kontüzyonu son derece nadir olup bu alandaki hasara muhtemel eşlik eden traksiyon injürilerinin (aksonal hasar) katkısı da bulunabilir. Olguların % 90’ında lezyonlar bilateral ve birden çok sayıdadır. Ödematöz zeminde yamalı hemorajik alanların bulunması oldukça tipiktir.

Kontrastsız bilgisayarlı tomografide (BT) lezyonlar gözden kaçabilir. Kontrastlı tetkik ve perfüzyon BT ile yöntemin duyarlılığı arttırılabilir. Bununla birlikte bu durumda radyasyon dozu artacak ve hasta iyotlu kontrast maddeye maruz kalacaktır.

Manyetik rezonans görüntülemede (MRG) erken dönemde inhomojen ve ödemli zeminde hemorajik intensiteler izlenir. Hemorajinin yoğunluğu ve evresine göre T1 ve T2 karakteristikleri değişkenlik gösterir. Erken dönem kitle etkisinin de bulunduğu dönem olduğu için hidrosefali ve vasküler kompresyona bağlı semptomlar gelişebilir. Geç dönemde parakimal atrofi zemininde kistik ensefalomalazi gelişebilir.

İleri nöroradyolojik MRG uygulamaları lezyonların tanımlanmasında katkı sağlayabilir. T2* GRE sekansı parankimal hemorajiyi ortaya koymada etkili bir sekans iken bizim vakamızdaki gibi hemorajinin küçük olduğu durumlarda SWI punktat hemorajileri ortaya koymada daha sensitiv bir sekanstır. SWI’da hemoraji odakları siyah alanlar (blooming) olarak görülür. Difüzyon MRG’lerde lezyonların difüzyon kısıtlaması kötü prognoza işaret eder. DTI’da azalmış fraksiyonal anizotropi kötü prognozla ilişkili bulunmuştur. MR spektroskopi aksonal hasara sekonder NAA’da azalmayı gösterebilir. Cho/NAA oranında bir miktar artış beklenen bir durumdur.

Parankimal enfarkt, venöz sinüs trombüsü, myelit ya da serebrit, düşük greydli glial tümörler ayırıcı tanıda göz önünde bulundurulmalıdır. Travmanın varlığı ayırıcı tanıda çok büyük kolaylık sağlar.

KAYNAKLAR

1. Kadom N. et al. Usefulness of MRI detection of cervical spine and brain injuries in the evaluation of abusive head trauma. Pediatr Radiol. 2014; 44(7):839-48.

2.Prieto-Valderrey F. et al. Utility of diffusion-weighted magnetic resonance imaging in severe focal traumatic brain injuries. Med Intensiva. 2013; 37(6):375-382.

MR GÖRÜNTÜLERİ