Olgu Arşivi

Mezenterik Pannikülit

OLGU ÖZETİ

  • Hasta

    63, Yaş kadın
  • Tanı

    A. Aynı faz B. Karşı faz aksiyal TlAGC. Aksiyal yağ baskılı TZAGD. Kontrastlı aksiyal yağ baskılı T1AG Mezenter kökünde santral düzlemden orta hattın soluna doğru uzanan, mezenterik vasküler yapıları çevreleyen, karşı faz TlAG'Ierde aynı faz görüntülere göre nisbi sinyal baskılanması gösteren, yağ baskılı TZAG'Ierde hafif derecede hiperintens izlenen, “kirlenme" tarzında heterojen sinyal değişiklikleri ve kontrastlanma mevcuttur (düz oklar). Lobüle konturlu lezyon alanı yer yer ince bir psödokapsül formasyonu ile çevrilidir (çizgili oklar). Lezyon alanı içerisinde küçük lenf nodları (açık ok) mevcuttur. Lezyon içerisinde kalan mezenterik vasküler yapıların çevresinde normal yag doku sinyalinde ince bir halo (çift oklar) dikkati çekmektedir.
  • Yazar

    Hasan Yiğit
  • Tarih

    11/06/2012

MR BULGULARI

63 yasinda kadin hasta, karin agrisi nedeniyle gerçeklestirilen ultrasonografi incelemesinde karacigerde hemanjiyom ile uyumlu olabilecek kitle lezyonu saptanmasi nedeniyle, üst batin MRG incelemesine gönderildi.

TARTIŞMA

Mezenter yağ dokusunun kronik nonspesifik inflamasyonu ile karakterize benign bir hastalıktır. İnce barsak ya da az sıklıkta kolon mezenterini tutar ve genellikle santral düzlemde mezenter kökünden başlayarak jejenal trasede orta hattın soluna doğru uzanır.

Değişik derecelerde kronik inflamasyon, yağ nekrozu ve fibrozis içermekte olup baskın olan doku komponentine göre 3 tip tanımlanmıştır. Mezenterik pannikülitte akut inflamasyon ön plandadır. Mezenterik Iipodistrofide mezenter yağ doku dejenerasyonu-nekrozu söz konusudur; ancak çoğu kez mezenterik Iipodistrofiyi mezenterik pannikülitten ayırt etmek zor olduğundan sıklıkla eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.

Retraktil mezenterit mezenterik pannikülitin daha ileri ve invaziv evresi olarak düşünülmekte olup fibrozis ve retrakasiyon ön plandadır. Sklerozan mezenterit, Iiposklerotik mezenterit, Weber-Christian hastalığının mezenterik varyantı hastalığın tanımlanmasında kullanılan diğer adlandırmalardır. Hastalık sıklıkla orta ve ileri yaş grubunda (ortalama 60-70 yaş) görülmekte olup genellikle başka bir nedenle gerçekleştirilen abdominal BT incelemesinde rastlantısal olarak saptanır. Günümüzde abdominal MRG uygulamalarının yaygınlaşması ile birlikte MRG incelemelerinde de insidental bir bulgu olarak sıklıkla karşılaşılmaktadır.

Semptomatik olduğunda batında kitle, karın ağrısı, ateş, kilo kaybı ve bulantı-kusma şikayetleri ile başvurulabilir; bu semptomlar progresif ya da intermittan olabilir. Laboratuar bulguları normal ya da nonspesifiktir. Hastalık abdominal ya da ekstraabdominal maligniteler, geçirilmiş abdominal cerrahi ve sistemik inflamatuar hastalıklarla birliktelik gösterebilmektedir. MRG bulguları baskın olan doku komponentine bağlı olup inflamasyonun ön planda olduğu durumlarda mezenter yağ dokuda “kirlenme" tarzında heterojen intensite değişiklikleri ve bu alanda Smm’den küçük çapta mezenterik lenf nodları izlenir.

Vasküler yapıları çevrelemekle birlikte vasküler yapıların ve lenf nodlarının çevresinin, normal yağ doku intensitesinde ince bir halo ile korunması ayırt edici önemli bir bulgudur. Lezyon diğer normal yağ dokudan kalınlığı genellikle 3mm'yi geçmeyen bir şerit/psödokapsül ile sınırlanabilir. Fibrozisin ön planda olduğu durumlarda lezyonlar düşük intensitede izlenmektedir. Lezyonun ayırıcı tanısında retroperitoneal ve mezenterik lenfoma, karsinoid tümör, akut pankreatit ve portal ven trombozu gibi durumlarda görülebilen mezenterik ödem göz önünde bulundurulmalıdır. 

Mezenterik pannikülitte kitlenin cerrahi olarak rezeksiyonu genellikle olanaksızdır ve yaygın kanı cerrahinin faydasız olduğu yönündedir. Hastalığın tipik BT/ MRG bulgularının varlığında cerrahi girişimden kaçınılması gerektiği bildirilmektedir. Cerrahi, ancak radyolojik tanının kuşkulu olduğu olgularda eksplorasyon ve biyopsi ve barsak obstrüksiyonu gelişen olgularda bypass prosedürleri ile sınırlı tutulmaktadır. 

Hastalığın genellikle kendi kendini sınırlayan yapısı nedeni ile medikal tedavi genellikle gereksizdir. Literatürde kortikosteroid ve siklofosfamid tedavisinin efektif olabileceği, ancak hastalığın süresini ve sonucunu değiştirmediği bildirilmektedir

KAYNAKLAR

MR GÖRÜNTÜLERİ