Olgu Arşivi

İntrakraniyal Menenjioma

OLGU ÖZETİ

  • Hasta

    47, Yaş erkek
  • Tanı

    ÜST SIRA: Aksiyal ve koronal T2A TSE ve aksiyal FLAIR görüntülerİKİNCİ SIRA: Aksiyal T1A TSE prekontrastüçü NCÜ SIRA: Difüzyon ağırlıklı ve ADC görüntüsüSON SIRA: Aksiyal ve koro naI T1A TSE kontrastlı görüntüler Sol silviyan fissür mediali, soI MCA proksimali anterior komşuluğu, soI frontal lob inferoposterioru ve sol temporal lob medialinde ektraaksiyel lo kalizasyonlu, T2A görüntü lerde izointens ve T1A görüntü lerde hafif hipo-izointens, FLAIR görüntü lerde hafif hiper-izointens, difüzyon ağırlıklı görüntülerde hafif hiperintens ve ADC görüntülerde hipointens (0.647) ve T1A kontrastlı görüntülerde belirgin kontrastlanma gösteren ve duraI kuyruk (tail) şeklinde kontrastlanmasıda olan düzgün konturlu 21x19x18 mm boyutlarında ekstraaksiyal kitle izlen mektedir.
  • Yazar

    Alper Dilli
  • Tarih

    20/01/2014

MR BULGULARI

Bas agrisi sikayeti olan 47 yasinda erkek hasta.

TARTIŞMA

Menenjiom, santral sinir sisteminin en sık izlenen intradural ekstraaksiyel yerleşimli tümörüdür. İntrakraniyal neoplazilerin %15-18 kadarını oluştururlar. Araknoid granulasyonlar, 3. ventrikülün çatısı ve koroid pleksusta lokalize olan meningotelyal hücrelerden köken
alırlar. Menenjiomların görülme sıklığı yaşla beraber artar. İnsidansı 45 yaş civarında pik yaparken, genel olarak 30-70 yaşlar arasında izlenir. Kadın erkek oranı: 2-4/1’ dir. Kadınlardaki artmış izlenme sıklığının hormonal sebeplerle ilişkili olabileceği düşünülmektedir. 

Menenjiomlarda östrojen ve progesterona duyarlı gonadal hormon reseptörlerinin varlığı gösterilmiştir. Gebelikte büyümeleri, hipofizer adenom ve meme kanseriyle olan birlikteliklerinin hormonal patof'ızyolojiyle ilişkili olabileceği öne sürülmüştür. İyi sınırlı, globuler kitlelerdir. Çevre dokudan belirgin sınırlarla ayrılmış ancak bası etkisi (beyin veya omuriliğe) gösteren lezyonlardır. Nadiren lobule veya yassı morfolojiye sahip olabilirler. WHO (tipik, atipik, anaplastik) ve Helsinki (benign, atipik, anaplastik, sarkomatöz) sistemlerine göre sınıflandırılırlar. 

Menenjiomlar yavaş gelişen lezyonlardır. Asemptomatik olabilmekle beraber; lezyon lokalizasyonuna bağlı olarak çeşitli semptomlar izlenebilir. Menenjiomların çoğunluğu supratentoriyal yerleşimlidir. %20-34 kadarı lateral konveksitede; % 20-25 kadarı parasagittal lokalizasyonda ve %17-25 kadarı frontobazal bölgede yerleşir. %10 kadarı posterior fossada bulunur. Spinal bölgede yerleşen menenjiomlar, tüm menenjiomların %10 kadarını oluşturur. Çevre beyin dokusuna bası yaparak ödem oluşturabilir.

Bir çalışmada ödem oluşumu için predispozan faktörler lokalizasyon (parasagittal, frontopariyetal), sagittal sinüs oklüzyonu, hormon reseptörlerinin varlığı, boyut ve histolojik tip (meningoteliyal, transizyonel ve malign) olarak tanımlanmıştır. Beyin bilgisayarlı tomografide dural bağlanma bölgesinde sıklıkla hiperosteozis izlenir. Manyetik rezonans görüntülemede daha belirgin olmakla birlikte kraniyal bilgisayarlı tomografide de kontrastlı kesitlerde izlenebilen “dural kuyruk" menenjiomlar için tipiktir. Kraniyal bilgisayarlı tomografide parankime göre hiperdens izlenirler, ancak izointens ya da hipointens de olabilirler.

Nadir vakalarda lezyon içine kanama olabilir. Sirkuler, radiyal paternde veya kitle içinde kalsifikasyon izlenebilir. Homojen kontrastlanma paterni tipiktir. Manyetik rezonans görüntülemede T1A'da izointens, T2A'da ise değişken intensitelerde olabilirler. Kontrastsız görüntülemede bilgisayarlı tomografi, Manyetik rezonans görüntülemeden genelde üstündür. Anjiyografi, cerrahi öncesi menenjiomla ilişkili arteriyel ve venöz yapıyı görüntülemek için kullanılabilir; ancak kontrastlı manyetik rezonans görüntülemenin gelişimi ile geri planda kalmıştır. Menenjiomlar sıklıkla eksternal karotid arterden beslenir; ileri derecede büyüme gösteren lezyonların periferi internal karotid arterden beslenme ihtiyacı gösterebilir. 

Malign dönüşüm nadirdir. Maligniteyi işaret eden bulgular; seyrek kalsifikasyon, tümörün nekrozu, düzensiz sınırlar, Iobulasyon, belirgin parankimal ödem ve heterojen kontrast tutulumudur. Tedavi cerrahidir. Rezidü kalan vakalarda %10-20 oranında rekürrens bildirilmiştir.

KAYNAKLAR

1. Dahnert W. Radiology Review Manual. 4th ed. Baltimore: Williams & Wilkins, 1999.

2. Grossman RI, Yousem DM. Neuroradiology, the requisites. St. Louis: Mosby-Yearbook, Inc., 1994.

3. Lee SH, Rao KCVG, Zimmerman RA. Cranial MRI & CT. 4th ed. New York: McGraw-Hill Companies, 1999.

4. Kalapurakal JA, et al. Intracranial Meningiomas: Factors that Influence the Development of Cerebral Edema after Stereotactic Radiosurgery and Radiation Therapy. Radiology1997; 204: 461-465.

5. Osborn AG, Tong Ka. Handbook of Neuroradiology, Brain and Skull. 2nd ed. St Louis: Mosby-Yearbook, Inc., 1996.

6. Robbins SL, Citron RS, Kumar V. Pocket Companion to Robbins Pathological Basis of Disease. Sth ed. Philadelphia: W.B. Saunders Company, 1995.

7. Sartor K. MR Imaging of the Skull and Brain; a Correlative Text-Atlas. Berlin: Springer-Verlag, 1992.

8. Specht NT, Russo RD. Practical Guide to Diagnostic Imaging. St. Louis: Mosby-Yearbook, Inc., 1998.

9. Vogl TJ, Balzer J, Mack M, Steger W. Differential Diagnosis in Head and Neck Imaging, a Systemic Approach to the Radiologic Evaluation of the Head and Neck Region and the Interpretation of Difficult Cases. Stuttgart: Georg Thieme Verlag, 1998.

MR GÖRÜNTÜLERİ